alt yapı

listen to the pronunciation of alt yapı
Турецкий язык - Английский Язык
Infrastructure
(Ticaret) background

His background parallels that of his predecessor. - Onun alt yapısı onun selefininki ile paralellik göstermektedir.

He has a background in business. - Onun işte bir alt yapısı var.

substructure
groundwork
altyapı
infrastructure

She wants to invest in our company's infrastructure. - O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.

Our country's infrastructure is fragile, and it may collapse entirely if it suffers an economic shock. - Ülkemizin altyapısı kırılgandır ve ekonomik bir şok geçirirse tamamen çökebilir.

altyapı
{i} substructure
alt yapı eşitsizliği
(Hukuk) infrastructural disparity
alt yapı farklılığı
(Hukuk) infrastructural disparity
alt yapı çalışmaları
(Hukuk) infrastructure works
alt yapı özellikleri
(Hukuk) infrastructure endowment
alt yapı, alt yapı tesisleri
(Hukuk) infrastructure
altyapı
{i} groundwork
altyapı
basis
altyapı
base
altyapı
foundation
altyapı
platform
altyapı
infrastructure, substructure
ekonomik alt yapı
(Ticaret) economic infrastructure
milli alt yapı
(Askeri) national infrastructure
Турецкий язык - Турецкий язык
(sosyoloji) Toplumun ekonomik yapısını oluşturan ve insan bilincinden bağımsız olarak biçimlenen üretim ilişkilerinin hepsi, üst yapı karşıtı
Bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik gibi tesisatların hepsi
Toplumun ekonomik yapısını oluşturan ve insan bilincinden bağımsız olarak biçimlenen üretim ilişkilerinin hepsi, üst yapı karşıtı
enfrastrüktür
altyapı
Bir yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik gibi tesisatın tümü
Altyapı
enfrastrüktür
Altyapı
infrastrüktür
altyapı
Toplumun ekonomik yapısını oluşturan ve insan bilincinden bağımsız olarak biçimlenen üretim ilişkilerinin hepsi, üstyapı karşıtı
alt yapı
Избранное