His background parallels that of his predecessor.
- Onun alt yapısı onun selefininki ile paralellik göstermektedir.
He has a background in business.
- Onun işte bir alt yapısı var.
She wants to invest in our company's infrastructure.
- O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.
Our country's infrastructure is fragile, and it may collapse entirely if it suffers an economic shock.
- Ülkemizin altyapısı kırılgandır ve ekonomik bir şok geçirirse tamamen çökebilir.