Tom hemen hemen senin kadar uzun.
- Tom is just about as tall as you are.
Tom artık hemen hemen her yerde olabilr.
- Tom could be just about anywhere by now.
Tom neredeyse her yere baktığını söylese bile Mary'yi bulamadı.
- Tom couldn't find Mary even though he said he looked just about everywhere.
Bu oda neredeyse yeterince büyük.
- This room is just about big enough.
Tom yaklaşık olarak bir erkeğin isteyebileceği her şeye sahip.
- Tom has just about everything a man could want.
Tom yaklaşık olarak söylediğim her şeyin tersini söylüyor.
- Tom contradicts just about everything I say.
Sanırım aşağı yukarı istediğim bilgisayarı alacak kadar param var.
- I think I have just about enough money to buy the computer that I want.
Tom istediği bir şeyi almak için aşağı yukarı yeterince zengin.
- Tom is rich enough to buy just about anything he wants.