Определение alloyed в Английский Язык Турецкий язык словарь
- alaşımlı
- alaşım yap(mak)
- alaşım yap
- mixed
- karışık
Bu konuda karışık duygularım var.
- I have mixed feelings about this.
O, ona karışık sinyaller verdi.
- She gave him mixed signals.
- alloy
- {f} alaşım hazırlamak
- alloy
- {i} alaşım
Pirinç, bakır ve çinkodan oluşan bir alaşımdır.
- Brass is an alloy of copper and zinc.
Dökme demir, bir demir ve karbon alaşımıdır.
- Cast iron is an alloy of iron and carbon.
- mixed
- {s} karma
Sen karma şirkette söylediklerin konusunda daha dikkatli olmalısın. Ben sadece senin şaka yaptığını biliyorum, ama herkes anlamayacaktır.
- You should be more careful about what you say in mixed company. I know you're just joking, but not everyone would understand.
Sovyetler Birliği ve Batılı Müttefikler arasındaki ilişkiler karmaşıktı.
- Relations between the Soviet Union and the western Allies were mixed.
- alloyed cast steel
- alaşımlı dökme çelik
- alloyed transistor
- alaşım transistörü
- alloy
- alaşım yapmak
- alloy
- birbirine karıştırmak
- mixed
- katkılı
- mixed
- fonograf
- alloy
- katışık
- alloy
- metal alaşımı
- mixed
- {f} karıştır
Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
- Mary mixed the ingredients to make a cake.
Onu başka biriyle karıştırdı.
- She mixed him up with someone else.
- mixed
- çeşitli
- not alloyed
- Alaşımsız
- alloy
- {f} değerini düşürmek
- alloy
- (Mimarlık) alaşım halita
- alloy
- {i} kaliteyi düşüren şey
- alloy
- {i} karışım
- alloy
- {i} değeri azaltan şey
- alloy
- {f} bozmak
- alloy
- (Tekstil) 1. alaşım 2. alaşım yapmak (karıştırmak)
- alloy
- alaşım yap
- alloy
- {f} karışım yapmak
- alloy
- halita
- mixed
- {f} karıştır: adj.karışık
- mixed
- karma karışık
- mixed
- {s} melez
Tamamen Asyalı gibi görünmesine rağmen Takahaşi'nin melez olduğunu duydum.
- Although Takahashi looks completely Asian, I've heard he's of mixed blood.
- mixed
- karıştırılmış
- mixed
- {s} katışık
- mixed
- mixed marriage değişik din ve milletten
- mixed
- {f} karıştır: adj.karma
- mixed
- kanşık
- mixed
- mixed doubles tenis her iki tarafta birer kadınla birer erkek olarak oynanılan oyun
- mixed
- (Askeri) KARIŞIK: Topçuda; eşit miktarda hem havada hem satıhta paralanan bir grup atımın, yalnız paralanma yüksekliği için uygulanan atım kıymetlendirmesi
- mixed
- çiftler mixed fractiontam sayılı bayağı kesir mixed group karma grup
- mixed
- (sıfat) karışık, melez, karma, katışık, karışmış