all the while

listen to the pronunciation of all the while
Английский Язык - Турецкий язык
her zaman

O her zaman sigara içmeye devam etti. - He kept smoking all the while.

O her zaman ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı. - She did nothing but cry all the while.

belirli bir müddetin başından sonuna kadar: She wasn't surprised because she'd known it all the while. Baştan bildiği için şaşırmamıştı
all while
tüm süre
Английский Язык - Английский Язык
At the same time as, usually over an extended period
at the same time, at the same moment
all the while

    Турецкое произношение

    ôl dhi hwayl

    Произношение

    /ˈôl ᴛʜē ˈhwīl/ /ˈɔːl ðiː ˈhwaɪl/
Избранное