Sadece silah ve mühimmat istedi.
- He only wanted guns and ammunition.
Mühimmatı korumalıyız.
- We need to conserve ammunition.
Modern toplum her türlü bilgi ile dolup taşıyor.
- Modern society is overflowing with all sorts of information.
Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.
- His absence gave birth to all sorts of rumors.
Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
- Tom can do all sorts of things quite well.
Tom bana her çeşit soru sordu.
- Tom asked me all sorts of questions.
Cephaneni boşa harcama.
- Don't waste your ammunition.
Avcı silaha cephane koydu.
- The hunter put ammunition in the gun.