alike, having common qualities, comparable

listen to the pronunciation of alike, having common qualities, comparable
Английский Язык - Турецкий язык

Определение alike, having common qualities, comparable в Английский Язык Турецкий язык словарь

similar
benzer

Benim görüşüm seninkine benzer. - My opinion is similar to yours.

Yeni Zelanda'nın iklimi, Japonya'nınkine benzerdir. - The climate of New Zealand is similar to that of Japan.

similar
benzerlik

Sen herhangi bir benzerlik görüyor musun? - Do you see any similarities?

Etnik guruplar arasındaki bazı benzerlikler nedir? - What are some similarities among ethnic groups?

similar
emsal
similar
{s} 1. benzer, benzeş: It's similar to that. Ona benzer bir şey. These two things are similar. Bu iki şey birbirine benziyor. Okan and Kaan are
similar
benzeş
similar
aynılık
similar
okşar
similar
aynı türden
similar
bendeş
similar
okşaş
similar
müşabih

Bütün ömrümce buna müşabih şey görmedim. - I haven't seen something similar my whole life.

similar
aynı şekilde

Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz. - You all display similar behavior.

similar
şekilde aynı olan
similar
similarity benzeyiş
similar
aynı

Çoğu insan aynı hataları yapar. - Many people make similar mistakes.

Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır. - These cities have similar traffic rules.

similar
benzeyen şey
similar
(sıfat) benzer, benzeyen, eş, benzeşen
similar
{s} benzeşen
similar
similarlybunun gibi
Английский Язык - Английский Язык
{s} similar
alike, having common qualities, comparable

    Расстановка переносов

    alike, ha·ving com·mon qualities, com·pa·ra·ble

    Произношение

Избранное