Определение alıntılar в Турецкий язык Английский Язык словарь
- quotes
He often quotes from Shakespeare.
-Sık sık Shakespeare'den alıntılar yapar.
He often quotes the Bible.
-O, sık sık İncil'den alıntılar yapar.
- quotations
I like to translate quotations.
-Alıntıları çevirmeyi severim.
I hate quotations. Tell me what you know.
-Alıntılardan nefret ederim. Bildiklerini bana söyle.
- alıntı
- quotation
I must know where these quotations originate.
-Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim.
You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.
-Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.
- alıntı
- citation
- alıntı
- excerpt
The students have to analyze an excerpt from the book.
-Öğrenciler kitaptan bir alıntıyı analiz etmek zorundalar.
- alıntı
- extract
- alıntı
- {i} take
- alıntı
- (Çevre) borrow
This word was borrowed from French.
-Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
- alıntı
- extracted
- alıntı
- (Dilbilim) loan
- alıntı
- quote
He often quotes from Shakespeare.
-Sık sık Shakespeare'den alıntılar yapar.
What's your favorite humorous quote?
-Senin favori espirili alıntın nedir?
- alıntı
- quote of
- alıntı
- adaptation
- alıntı
- quotation, quote, citation, excerpt, extract
- alıntı
- {i} borrowing
- alıntı
- quoted from
- ingilizce alıntılar
- english quotations
Связанные Термины
Определение alıntılar в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- alıntı
- Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas
- Alıntı
- iktibas
- Alıntı
- aktarma
- alıntı
- Başka bir dilden alınmış kelime