You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.
- Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.
The following passage is a quotation from a well-known fable.
- Aşağıdaki parça iyi bilinen bir fabldan bir alıntıdır.
The students have to analyze an excerpt from the book.
- Öğrenciler kitaptan bir alıntıyı analiz etmek zorundalar.
This word was borrowed from French.
- Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
What's your favorite funny quote?
- Favori komik alıntın nedir?
What's your favorite humorous quote?
- Senin favori espirili alıntın nedir?
He often quotes the Bible.
- O, sık sık İncil'den alıntılar yapar.
Tom often posts motivational quotes on Facebook.
- Tom sık sık facebook'ta motivasyon alıntılar postalar.
I hate quotations. Tell me what you know.
- Alıntılardan nefret ederim. Bildiklerini bana söyle.
I like to translate quotations.
- Alıntıları çevirmeyi severim.