They are not used to our customs yet.
- Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil.
What time are you used to going to bed?
- Ne zaman yatmaya alışkınsın?
She is used to living alone.
- Yalnız yaşamaya alışkın.
I am in the habit of taking a walk every day.
- Her gün yürümeye alışkınım.
He was in the habit of getting up early.
- Erken kalkmaya alışkındı.