On the contrary, you speak English very well, indeed!
- Aksine, gerçekten çok iyi İngilizce konuşuyorsun!
Mary is not poor. On the contrary, she is quite rich.
- Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.
Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.
- Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
Unlike my brother, I cannot swim.
- Erkek kardeşimin aksine, ben yüzemem.
If you think it's a good idea, you should participate. Conversely, if you think it's a bad idea, you should let him know.
- Eğer bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorsanız, katılmalısınız. Aksine eğer bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyorsanız ona bildirmelisiniz.
In contrast to DNA, which only occurs in the nucleus, RNA is also found in the cytoplasm.
- Sadece çekirdekte olan DNA'nın aksine, RNA da sitoplazmada bulunur.
In contrast to many rumours, I don't know everything.
- Birçok söylentinin aksine, ben her şeyi bilmiyorum.
I'll visit you on Sunday, if I don't write you to the contrary.
- Aksine eğer size yazmazsam, pazar günü sizi ziyaret edeceğim.
Everyone believes his story since there is no evidence to the contrary.
- Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.
Being happy doesn't mean that everything is perfect, but rather that you've decided to look beyond the imperfections.
- Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir.
He's not my son, rather, I'm his father.
- O benim oğlum değil, aksine, ben onun babasıyım.
It isn't true that Jack is no good at music; on the contrary, he plays the piano well.
- Jack'in müzikte iyi olmadığı doğru değil, aksine, o piyanoyu iyi çalar.
On the contrary, I've never said such a thing.
- Aksine, ben asla böyle bir şey söylemedim.
Contrary to popular belief, Tom isn't that naive.
- Yaygın görüşün aksine, Tom o kadar da saf değildir.
His response was contrary to our expectations.
- Onun cevabı beklentilerimizin aksineydi.
The picture is colorful in contrast with this one.
- Resim bunun aksine renkli.
Mary is not poor. On the contrary, she is quite rich.
- Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.