Şimdi havaalanındayım.
- I'm at the airport now.
Havaalanı ne kadar uzak?
- How far away is the airport?
Gökyüzünde bir kuş gibi uçma arzusu uçağın icadına ilham oldu.
- The desire to fly in the sky like a bird inspired the invention of the airplane.
Hava bugün nemli ve soğuk. Gökyüzü bulutlu ve yağmur gibi görünüyor.
- The air today is damp and cold. The sky is cloudy, and it looks like rain.
Soluduğumuz hava, oksijen ve azottan oluşur.
- The air we breathe consists of oxygen and nitrogen.
Tom ateşin yanında kendini ısıtıyor.
- Tom is warming himself by the fire.
Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
- Air is a mixture of various gases.
Hava birçok gazın karışımıdır.
- Air is a mixture of several gases.
National Public Radio aired this story.
Tom odayı havalandırmak için pencereleri açtı.
- Tom opened the windows to air out the room.
Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?
- Do you believe global warming is the result of human actions?
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Bu kadar çalım satmak zorunda değilsin.
- You don't have to give yourself such airs.
Fiyaka yapan kızlardan hoşlanmam.
- I don't like girls who put on airs.
Ben gençken onun küstah bir tavırı vardı.
- When he was young, he had an arrogant air.
O, bir uçakta uçmaktan korkuyor.
- He is afraid to fly in an airplane.
Uçakta uçmaktan korkuyor.
- He is scared of flying on an airplane.
Birazdan tekrar yayında olacağız.
- We'll be back on air shortly.
O TV istasyonu günde 24 saat yayında.
- That TV station is on the air 24 hours a day.
It's getting quite stuffy in this room: let's open the windows and air it.
to give it an air of artistry and sophistication.
There was a tension in the air which made me suspect an approaching storm.
The karate instructor said air is the one thing you can't go five minutes without; when you spar, you have to remember to breathe..
If I, said Mr. Collins, were so fortunate as to be able to sing, I should have great pleasure, I am sure, in obliging the company with an air; for I consider music as a very innocent diversion, and perfectly compatible with the profession of a clergyman....