against, especially with force or violence

listen to the pronunciation of against, especially with force or violence
Английский Язык - Турецкий язык

Определение against, especially with force or violence в Английский Язык Турецкий язык словарь

into
içine

Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı. - She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.

Yumurtaları kaynar suyun içine koyun. - Put the eggs into the boiling water.

into
içine doğru

o evine içine doğru koştuğunda , kedi kasılarak ipliğin etrafında yürüyordu. - The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.

Tom suyun içine doğru yürüdü. - Tom waded into the water.

into
biçimine
into
(Bilgisayar) yeni iletileri
into
in içine
into
şekline
into
-a
into
-da
into
-e meraklı
into
hasta

Onun uzun hastalığı onu borçlandırdı. - His long sickness ran him into debt.

Onun hastalığına dikkat etmelisin. - You should take her illness into consideration.

into
-e
into
edat içine
into
{e} içine; içeri; -e, -ye
into
{e} ye
into
be into ile meşgul olmak
into
{e} haline

Onu bir devlet sorunu haline getirdik. - We turned it into a state problem.

Kasaba bir şehir haline geldi. - The town grew into a city.

into
{e} içeriye

Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi. - Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.

into
meraklısı olmak
into
dahiline
Английский Язык - Английский Язык
into

I wasn't careful, and walked into a wall.

against, especially with force or violence

    Расстановка переносов

    against, es·pe·cial·ly with force or vi·o·lence

    Произношение

Избранное