Buna karşın haklıydı.
- He was right after all.
O, buna karşın geçmedi.
- He didn't pass after all.
Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.
- After all, nothing remains forever.
Sonunda Tom haklıydı.
- Tom was right after all.
Peter yine de gelmedi.
- Peter didn't come after all.
Kim bilir, belki Boston'daki noel yine de o kadar da kötü olmayacaktır.
- Who knows, maybe Christmas in Boston won't be so bad after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
Nihayet yardımına ihtiyacımız olacak.
- We're going to need your help after all.
Nihayet bebeğin bir kız olduğu ortaya çıktı.
- The baby turned out to be a girl after all.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Sonuç olarak dünya 21 Aralıkta sona ermedi gibi görünüyor.
- It looks like the world didn't end on December 21st after all.
Sonuç olarak, Tom senin babandı.
- After all, Tom was your father.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
Her şeye rağmen onu becerdin.
- You managed it after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
... after all um has every incentive to leave their true ...
... like me talking warmly about TPMs. After all, these are the technologies that make it possible ...