affording a comfortable livelihood; as, an independent property

listen to the pronunciation of affording a comfortable livelihood; as, an independent property
Английский Язык - Турецкий язык

Определение affording a comfortable livelihood; as, an independent property в Английский Язык Турецкий язык словарь

independent
{s} bağımsız

Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi. - The treaty made Texas independent.

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar. - Those young men are independent of their parents.

independent
{s} özgür

Ben daha özgür olmak istiyorum. - I want to be more independent.

O, akıllı ve özgür bir kız. - She's a smart and independent girl.

independent
{s} hür
independent
{s} serbest
independent
bağımsız olmak

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar. - Teenagers want to be independent of their parents.

Kendi ayakların üzerinde durmak bağımsız olmak anlamına gelir. - To stand in your own feet means to be independent.

independent
independentlybağımsız olarak
independent
birbirini etkilemeden
independent
{s} maddi yönden bağımsız
independent
{s} başına buyruk

Büyük annem başına buyruk birisidir. - My grandma is a very independent person.

Oğlum her zaman çok başına buyruktu. - My son has always been very independent.

independent
{s} (ekonomik açıdan) bağımsız, kendi geliri ile geçinebilen
independent
{s} kendi geçimini sağlayan
independent
(Askeri) MÜSTAKİL GEMİ: Donanma kontrolu altında tek başına ve bir harp gemisinin refakati olmaksızın seyreden bir ticaret gemisi
independent
bağımsız kimse
independent
kendi geliri ile geçinebilen
Английский Язык - Английский Язык
independent
affording a comfortable livelihood; as, an independent property

    Расстановка переносов

    affording a com·fort·a·ble livelihood; as, an in·de·pend·ent prop·er·ty

    Произношение

Избранное