I certainly don't condone that.
- Kesinlikle onu affetmem.
Forgive them, for they know not what they do.
- Onları affet, zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Please forgive me for opening your letter by mistake.
- Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.
Tom forgave Mary for losing all his money.
- Tom bütün parasını kaybettiği için Mary'yi affetti.
You forgave me, didn't you?
- Beni affettin, değil mi?
The teacher excused me for being late for class.
- Öğretmen derse geç kaldığım için beni affetti.
Excuse us for the inconvenience.
- Rahatsızlık için bizi affet.
You've never forgiven me, have you?
- Beni hiç affetmedin, değil mi?
We have already forgiven you.
- Biz zaten sizi affettik.