affedersiniz

listen to the pronunciation of affedersiniz
Турецкий язык - Английский Язык
Excuse me
Excuse me a moment
excuse me, I'm sorry, sorry, I beg your pardon
i'm sorry

I'm sorry, could you say that again? - Affedersiniz, onu tekrar söyler misiniz?

I'm sorry, I've forgotten your name. - Affedersiniz, adınızı unuttum.

excuse

Excuse me. Who are you? - Affedersiniz. Siz kimsiniz?

Excuse me, but I feel sick. - Affedersiniz, ama hasta hissediyorum.

sorry

I'm sorry, but I didn't catch what you said. - Affedersiniz fakat söylediğinizi anlamadım.

Sorry, but that's not what I ordered. - Affedersiniz ama bu sipariş ettiğim şey değil.

I beg your pardon
Pardon me

Pardon me, madam, I'm ashamed to be crying like this in front of you, but I can't hold my tears. - Affedersiniz hanımefendi, önünüzde böyle ağlıyor olmaktan utandım ama gözyaşlarıma hakim olamıyorum.

Pardon me, I came in because I thought the room was free. - Affedersiniz, boş olduğunu düşündüğüm için odaya girdim.

feel sorry
afedersiniz
sorry

Sorry. I didn't mean to bother you. - Afedersiniz. Sizi rahatsız etmek istememiştim.

afedersiniz
pardon me

Pardon me, is there an ATM in this area? - Afedersiniz, bu alanda bir ATM var mı?

Pardon me, how do I get to Downing Street from here? - Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?

afedersiniz
I am sorry
affet
let off
afedersiniz
excuse me

Excuse me, who is this woman? - Afedersiniz, bu kadın kim?

Excuse me, but I'm looking for the post office. - Afedersiniz, ama postaneyi arıyorum

affet
condone

I certainly don't condone that. - Kesinlikle onu affetmem.

affet
absolve
affet
forgive

Forgive me Father for I have sinned. - Günah işlediğim için beni affet Tanrım.

I lied. Please forgive. - Yalan söyledim. Lütfen affet.

affet
forgave

You forgave me, didn't you? - Beni affettin, değil mi?

Tom forgave Mary on his deathbed. - Tom Mary'yi ölüm döşeğinde affetti.

affet
{f} forgiving
affet
{f} excuse

You'll have to excuse me. - Beni affetmek zorunda kalacaksın.

Excuse us for the inconvenience. - Rahatsızlık için bizi affet.

affet
remit
afedersiniz
I beg your pardon
afedersiniz
excuse me!

Excuse me, but I'm looking for the post office. - Afedersiniz, ama postaneyi arıyorum

Excuse me, who is this woman? - Afedersiniz, bu kadın kim?

affet
forgiven

Tom still hasn't forgiven me. - Tom hâlâ beni affetmedi.

I have forgiven her already. - Ben onu zaten affettim.

affet
absolved
affet
letoff
affedersiniz
Избранное