afedersiniz

listen to the pronunciation of afedersiniz
Турецкий язык - Английский Язык
pardon me

Pardon me, I didn't know you were still there. - Afedersiniz, hala orada olduğunuzu bilmiyordum.

Pardon me, how do I get to Downing Street from here? - Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?

sorry

Sorry. I didn't mean to bother you. - Afedersiniz. Sizi rahatsız etmek istememiştim.

I am sorry
I beg your pardon
excuse me!

Excuse me, who is this woman? - Afedersiniz, bu kadın kim?

Excuse me, do you know what time it is? - Afedersiniz, saatin kaç olduğunu biliyor musunuz?

excuse me

Excuse me, do you know what time it is? - Afedersiniz, saatin kaç olduğunu biliyor musunuz?

Excuse me, but I'm looking for the post office. - Afedersiniz, ama postaneyi arıyorum

affedersiniz
i'm sorry

I'm sorry, but I didn't catch what you said. - Affedersiniz fakat söylediğinizi anlamadım.

I'm sorry, could you say that again? - Affedersiniz, onu tekrar söyler misiniz?

affedersiniz
excuse

Excuse me, but I feel sick. - Affedersiniz, ama hasta hissediyorum.

Excuse me. Who are you? - Affedersiniz. Siz kimsiniz?

affedersiniz
sorry

I'm sorry, but I didn't catch what you said. - Affedersiniz fakat söylediğinizi anlamadım.

Sorry, but that's not what I ordered. - Affedersiniz ama bu sipariş ettiğim şey değil.

affedersiniz
Excuse me

Excuse me, is there a toilet nearby? - Affedersiniz, yakında bir tuvalet var mı?

Excuse me. Can you direct me to the nearest subway station? - Affedersiniz. Beni en yakın tramvay istasyonuna doğru yönlendirebilir misiniz?

affedersiniz
I beg your pardon
affedersiniz
Pardon me

Pardon me, but that is my racket. - Affedersiniz, ama o benim raketim.

Pardon me, madam, I'm ashamed to be crying like this in front of you, but I can't hold my tears. - Affedersiniz hanımefendi, önünüzde böyle ağlıyor olmaktan utandım ama gözyaşlarıma hakim olamıyorum.

affedersiniz
feel sorry
affedersiniz
Excuse me a moment
affedersiniz
excuse me, I'm sorry, sorry, I beg your pardon
afedersiniz
Избранное