O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
İnsanlar nükleer silahlara karşı protesto ediyor.
- People are protesting against nuclear weapons.
Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
- All the students protested against the war.
O yeni planı protesto etti.
- He protested against the new plan.
Göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi.
- Violent clashes broke out between the protesters and the police.
Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.
- The police threw many tear-gas grenades at the protesters.
İstifasını şirket politikasına itiraz ederek sundu.
- He submitted his resignation in protest of the company's policy.
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
Tom protesto etmek için ağzını açtı.
- Tom opened his mouth to protest.