Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı.
- Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.
Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
- My wife wanted to adopt a child.
Tom seni evlat edinmek istiyordu.
- Tom wanted to adopt you.
Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
Yavru köpeğin tek iyi gözü benimseme için yalvarıyor.
- The puppy's single good eye begs me for adoption.
A friend of mine recently adopted a Chinese baby girl found on the streets of Beijing.