Tom'un sabrına hayran olmaktan kendimi alamadım.
- I couldn't help but admire Tom's perseverance.
Onun cesaretini takdir etmekten başka bir şey yapamazsın.
- You can't do anything other than admire his courage.
Onun cesaretini takdir etmekten başka bir şey yapamazsın.
- You can't do anything other than admire his courage.
Seni her zaman çok takdir ettim.
- I've always admired you a lot.
Bir aptal her zaman kendisine hayran olacak daha büyük bir aptal bulur.
- A fool always finds a greater fool to admire him.
Ona hayran olmayan hiç kimse yoktu.
- There was no one who did not admire him.
Gizli bir hayranın olduğunu duydum.
- I heard that you've got a secret admirer.
Tom gizli bir hayranı olduğunu bilmiyordu.
- Tom didn't know that he had a secret admirer.
Bizim onun yeteneğine hayran olmamamız elimizde değil.
- We cannot help admiring his talent.
Ben onun yeni arabasına hayran oluyordum.
- I was admiring his new car.
Seni her zaman çok takdir ettim.
- I've always admired you a lot.
Seni her zaman çok takdir ettim.
- I've always admired you a lot.
Tom hayranlıkla gülümsedi.
- Tom smiled admiringly.
Tom hayranlıkla izledi.
- Tom watched admiringly.
The poor fellow, admiring how he came there, was served in state all day long .
... the visitor admire the beautiful mosaic of christ as a glorious symbol of ...
... the town has one of the most admire believe a milestone central anatolia the ...