İşi bitirmeyi erteleme.
- Don't delay finishing the business.
İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.
- I plan on finishing that in two or three minutes.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.
- Tom added a few finishing touches to the painting.