Amerika daki çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır.
- Many criminals in America are addicted to drugs.
Tatoeba bağımlılıktır.
- Tatoeba is addictive.
Benim hakkımda bilmen gereken bir şey bilgisayar oyunlarına bağımlı olduğumdur.
- Something you should know about me is that I'm addicted to computer games.
Masajlarıma tamamen bağımlı olacaksın.
- You'll become totally addicted to my massages.
Sami sosyal medyaya düşkündü.
- Sami was addicted to social media.
Sami ona çok düşkündü.
- Sami was so addicted to that.