act of disappearing, vanishing; ceasing to exist

listen to the pronunciation of act of disappearing, vanishing; ceasing to exist
Английский Язык - Турецкий язык

Определение act of disappearing, vanishing; ceasing to exist в Английский Язык Турецкий язык словарь

disappearance
{i} gözden kaybolma

Paranın gözden kaybolmasını soruşturacağız. - We are going to look into the disappearance of the money.

disappearance
kaybolma

Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur. - Forced disappearance is a crime against humanity.

Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu. - There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.

disappearance
{i} ortadan kaybolma

Sami, Leyla'nın ortadan kaybolmasının endişelenilecek bir şey olmadığını varsaydı. - Sami assumed that Layla's disappearance was nothing to worry about.

Sami, Leyla Bekir'in ortadan kaybolmasıyla bağlantılıydı. - Sami was connected to the disappearance of Layla Bakir.

disappearance
gözden kayboluş
disappearance
kayboluş

Polis onun kayboluşunu inceliyor. - The police are looking into his disappearance.

Diğer bilim adamları onun dinozorların kayboluşu hakkındaki teorisini tartışıyorlar. - Other scientists are debating his theory about the disappearance of dinosaurs.

disappearance
{i} ortadan kalkma
disappearance
{i} yok olma
Английский Язык - Английский Язык
{i} disappearance
act of disappearing, vanishing; ceasing to exist

    Расстановка переносов

    act of disappearing, vanishing; ceas·ing to ex·ist

    Произношение

Избранное