Ben kimseyi itham etmiyorum.
- I'm not accusing anyone.
Onu itham ediyor musun?
- Are you accusing her?
Hiç kimse seni bir suçla suçlamıyor.
- Nobody's accusing you of a crime.
Ben sizi bir şeyle suçlamıyorum.
- I'm not accusing you of anything.
O cinayetle suçlanıyor.
- He is accused of murder.
O cinayetle suçlandı.
- He was accused of murder.
Yakınlarını kayırmakla itham ediliyor.
- She was accused for nepotism.
Tom haksız yere suçla itham edildi.
- Tom was unjustly accused of the crime.
Sanık, hakkındaki iki suçlamadan beraat etti.
- The accused was acquitted on two of the charges.
Birini bir şeyle suçlamadan önce çok emin olsan iyi olur.
- You'd better be very sure before you accuse Tom of anything.
Neither can they prove the things whereof they now accuse me.
We are accused of having persuaded Austria and Sardinia to lay down their arms.
... not that I'm accusing you of censorship. ...