abundance of worldly estate; affluence; opulence; riches

listen to the pronunciation of abundance of worldly estate; affluence; opulence; riches
Английский Язык - Турецкий язык

Определение abundance of worldly estate; affluence; opulence; riches в Английский Язык Турецкий язык словарь

wealth
{i} varlık

O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı. - He made his son a wealthy man.

O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir. - He is wealthy in appearance but not in reality.

wealth
{i} zenginlik

Sağlık zenginlikten daha önemlidir. - Health is more important than wealth.

Onların büyük zenginliklerine rağmen, onlar mutlu değil. - Despite their great wealth, they are not happy.

wealth
{i} servet

Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi. - I was given a minor share of my father's wealth.

Bütün servetine rağmen hâlâ mutsuzdu. - For all his wealth, he was still unhappy.

wealth
bolluk
wealth
(Kanun) malvarlığı
wealth
bolluk/varlık
wealth
(Ticaret) çokluk
wealth
variyet
wealth
varsıllık
wealth
dünyalık
wealth
dünya malı
wealth
para
wealth
{i} mal varlığı

O, mal varlığından memnun değil. - He is none the happier for his wealth.

Английский Язык - Английский Язык
wealth
abundance of worldly estate; affluence; opulence; riches

    Расстановка переносов

    a·bun·dance of world·ly estate; affluence; opulence; rich·es

    Произношение

Избранное