abartmamak

listen to the pronunciation of abartmamak
Турецкий язык - Английский Язык
(neg. form of abartmak ) not to draw it fine
(neg. form of abartmak ) not to exaggerate
draw it fine
abart
exaggerate

It is impossible to exaggerate the importance of the habit of early rising. - Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır.

Don't take it literally. He is inclined to exaggerate. - Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.

abart
{f} exaggerated

The fisherman exaggerated the size of the fish he had caught. - Balıkçı yakaladığı balığın büyüklüğünü abarttı.

He let out an exaggerated groan and put his hand on the doorknob. - O, abartılı bir inleme çıkardı ve elini kapı tokmağına koydu.

abart
play up
abart
{f} exaggerating

I thought Tom was exaggerating. - Tom'un abarttığını sanıyordum.

I can see Tom wasn't exaggerating. - Tom'un abartmadığını anlayabiliyorum.

abart
overstate

I don't want to overstate things. - Her şeyi abartmak istemiyorum.

Let's not overstate matters here. - Burada konuları abartmayalım.

abart
drag up
Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение abartmamak в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

Abart
en. e. 'ap-a: rt (biy.) çeşit, tür
Abart
en {'ap-a: rt} e (biy.) çeşit, tür
Abart
[die] çeşit, varyasyon
abartmamak
Избранное