Çocukluğumda sınıf arkadaşlarım ve ben oynamak için bütün bilyeleri okula götürürdük. Bu günlerde çoğu çocuğun akıllı telefonları ve iPod'ları var.
- When I was a kid, my classmates and I would all take marbles to school to play with. These days, most kids have got smartphones and iPods.
Tom ve Mary çocukluklarından beri arkadaşlar.
- Tom and Mary have been friends since they were kids.
Ben genç bir çocukken annem bana hikayeler okurdu.
- My mother used to read me stories when I was a young kid.
Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu.
- When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.
Bu çocuk küçük bir şeytan.
- That kid is a little demon.
Küçükken, bulutları pamuk şekere benzetirdim.
- When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.