Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a young bird or fowl, esp

listen to the pronunciation of a young bird or fowl, esp
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a young bird or fowl, esp в Английский Язык Турецкий язык словарь

chicken
tavuk

Bir kilo tavuk kanadı alabilir miyim? - Can I get a kilo of chicken wings please?

O, bir tavuk satın aldı. - She bought a chicken.

chicken
piliç

Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür. - A turkey is a little bigger than a chicken.

Akşam yemeği için piliç var mı? - Is there chicken for dinner?

chicken
piliç eti
chicken
(deyim) korkak olmak (coward)

chicken out olarak sözlükte yer alıyor.

chicken
{i} civciv
chicken
korkak

Sen böyle bir korkaksın. - You're such a chicken.

chicken
{i} kız

Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı. - Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.

Fırında kızartılmış tavuğu severim. - I like roast chicken.

chicken
ödlek
chicken
{i} piliç, tavuk eti
chicken
{i} toy
chicken
(fiil) korkak davranmak, korkudan çekinmek
chicken
out korkudan çekinmek
chicken
{f} korkudan çekinmek
chicken
genç kız
chicken
{i} cesaret yoklama oyunu
chicken
{f} out argo korkudan çekinmek
Английский Язык - Английский Язык
chicken
a young bird
fledgling
A young bird
birdikin
A young bird
chick
a young bird
cageling
a young bird or fowl, esp
Избранное