Metindeki bütün cümleleri hatırlamaya çalışma, bu neredeyse imkansız.
- Don't try to remember every sentence of the text, it's almost impossible.
Tom bana ilginç bir metin gönderdi.
- Tom sent me an interesting text.
Taro, Londra'dan bazı İngilizce konuşma ders kitapları ısmarladı.
- Taro ordered some English conversation textbooks from London.
Onun konuşmasının tam metnini okuduk.
- We read the full text of his speech.
İskoçya yünlü tekstili ile ünlüdür.
- Scotland is famous for its woollen textiles.
Tekstil fabrikasının pencereleri demir çubuklarla donatılmış bu yüzden fabrikada yangın çıktığında işçilerden çoğu öldü.
- The textile factory's windows are fitted with iron bars so when a fire broke out inside the factory, most of the workers died.