Sorumlu memur içeri girmeme izin verdi.
- The official in charge let me in.
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
Resmî evrakları imzalayamadı.
- He could not sign official papers.
Onun resmî iş görevleri nelerdir?
- What are his official job duties?
Birçok üst düzey yetkili toplantıya katıldı.
- Many high-level officials attended the meeting.
Yetkililerin yasağı kaldırmasını rica etti.
- He asked the officials to lift the ban.
Müze görevlilerine göre ETA gelecekte müzeye zarar vermeyecek.
- Museum officials think that ETA will not harm the museum in the future.
Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.
- A customs official asked me to open my suitcase.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.