Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Müzik, hayatımın önemli bir parçasıdır.
- Music is an important part of my life.
Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi.
- In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.
Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar.
- They debated other parts of the proposal.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
- Both parties opposed war.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
- This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.
- I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.
Çocuğunuzun doğumundan sonra işinizi yarım gün yapmalısınız.
- After the birth of your child, you should make your work part-time.
Tom zaten görevini yaptı.
- Tom has already done his part.
Görevimi yapmayı planlıyorum.
- I plan on doing my part.
Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
- I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
- A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
Ölüm bizi ayırana kadar iyi ve kötü günde seni seveceğim.
- I will love you for better for worse till death us do part.
İş ortakları olarak on yıl sonra, yollarını ayırmaya karar verdiler.
- After ten years as business partners, they decided to part ways.
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
- No one was in a hurry to leave the party.
O, evinden ayrılmak istemedi.
- He didn't want to part with his house.