a unit of capacity for grain equal to 80 bushels

listen to the pronunciation of a unit of capacity for grain equal to 80 bushels
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a unit of capacity for grain equal to 80 bushels в Английский Язык Турецкий язык словарь

last
son

Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi. - Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.

Son olarak o Amerika'ya gitti. - Lastly, she went to America.

last
{f} sürmek

Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi. - Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.

last
{s} geçen

O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı. - He began to work for that company last year.

Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu. - Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.

last
{f} dayanmak
last
bitmemek
last
son olarak

Onu son olarak ne zaman gördün? - When did you see her last?

Son olarak o Amerika'ya gitti. - Lastly, she went to America.

last
herkesten sonra
last
en son

Tom'u en son ne zaman gördün? - When did you last see Tom?

Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim. - The last time I went to China, I visited Shanghai.

last
herşeyden sonra
last
{f} sür

Yağmur beş gün sürdü. - The rain lasted five days.

Yağmur bir hafta sürdü. - The rain lasted a week.

last
{i} ölüm

Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer. - Dying is nothing. So start with living, it's less funny and it lasts longer.

Dün gece babam huzurlu bir ölümle öldü. - My father died a peaceful death last night.

last
en sonra
last
{i} kundura kalıbı
last
sonuncu olarak
last
(zarf) son, sonunda, sonuç olarak, son kez, son olarak
last
en nihayet
last
gayet
last
son kez

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı. - I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.

Sana borç para vereceğim, ama aklında bulunsun, bu son kez. - I'll lend you money, but mind you, this is the last time.

last
son mudafaa
Английский Язык - Английский Язык
last
last-
a unit of capacity for grain equal to 80 bushels

    Расстановка переносов

    a Unit of ca·pac·i·ty for grain e·qual to 80 bushels

    Произношение

Избранное