Tom bana ilginç bir metin gönderdi.
- Tom sent me an interesting text.
Bu metini çevirmek için vaktim yok.
- I don't have time to translate this text.
Taro, Londra'dan bazı İngilizce konuşma ders kitapları ısmarladı.
- Taro ordered some English conversation textbooks from London.
Onun konuşmasının tam metnini okuduk.
- We read the full text of his speech.
Bangladeş'te bir tekstil fabrikası çöktüğünde 1000 işçiden daha fazlası öldü.
- More than a 1000 workers died when a textile factory collapsed in Bangladesh.
Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
- Valentina's mother worked in a textile plant.
Tom sent Mary a text message just a minute ago.
- Tom sent a text message to Mary just a minute ago.
Tom sent a text message to Mary.
- Tom sent Mary a text message.
She's been text messaging all afternoon.
Just text message me the information.
I told him to text message you when he's finished.