Onun resmî iş görevleri nelerdir?
- What are his official job duties?
İşi bitirmek sizin göreviniz.
- It's your duty to finish the job.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
Yarına kadar görevi gözden geçirmeliyim.
- I must go through the task by tomorrow.
İşinden ayrılmaya karar verdi.
- She decided to quit her job.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
O çok stresli bir meslek.
- It's a very stressful job.
Ben meslek hakkında buradayım.
- I'm here about the job.
O, iş için uygun değil.
- He is not up to the task.
Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.
- Your robot will prepare meals, clean, wash dishes, and perform other household tasks.
Tom işini seven mutlu bir adam ve işyeri hakkında iyi hissediyor.
- Tom is a happy guy who likes his job and feels good about his workplace.
Benim işyeri ile iyi bir iş yaparım.
- I do a good job with my work.
O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
- Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
Tom işini bırakması gerektiği konusunda Mary'yi ikna etmekte zorluk yaşadı.
- Tom had difficulty convincing Mary that she should quit her job.
Tom, Mary'yi işinden ayrılmaya ikna etmekte zorluk yaşadı.
- Tom had difficulty convincing Mary to quit her job.
Tom iyi bir iş yapmak istiyor.
- Tom wants to do a good job.
Tom iyi bir iş yapmak için Mary'ye güvenebileceğini düşündü.
- Tom thought that he could count on Mary to do a good job.
... markets, but we've also set up a task force for trade that goes after anybody who is taking ...
... And that's our real task, which we ...