a talent or natural ability

listen to the pronunciation of a talent or natural ability
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a talent or natural ability в Английский Язык Турецкий язык словарь

gift
armağan

Tom onun kadınlara Allahın bir armağanı olduğunu düşünüyor. - Tom thinks he's God's gift to women.

Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır. - Yesterday is history, tomorrow is a mystery, but today is a gift. That is why it is called the present.

gift
{i} allah vergisi

Sağlık en büyük Allah vergisidir. - Health is the greatest gift.

gift
hediye

O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir. - Whenever she comes back from a journey, she brings a gift for her daughter.

Bu hediye Laura'nın mı? - Is this gift Laura's?

gift
{i} doğuştan yetenek

Onun doğuştan yetenekleri var. - He has natural gifts.

gift
{i} yetenek

Çok yetenekli bir sanatçısın. - You're a very gifted artist.

Onun doğuştan yetenekleri var. - He has natural gifts.

gift
bahşiş
gift
bağışlama
gift
(İİ) kelepir
gift
çok ucuz şey
gift
ödül

Yaşam, ödüllerini tekrar etmez. - Life does not repeat its gifts.

Hiç ödül beklemiyordum. - I didn't expect any gift.

gift
basit iş
gift
(İİ) çocuk oyuncağı
gift
{i} bağış
gift
(isim) hediye, armağan, doğuştan yetenek, hibe, bağış, yetenek, kabiliyet, allah vergisi
gift
(Sosyoloji, Toplumbilim) armağan (mauss)
gift
{i} yetenek, istidat, Allah vergisi
gift
{i} hibe
Английский Язык - Английский Язык
gift
a talent or natural ability

    Расстановка переносов

    a tal·ent or na·tu·ral a·bi·li·ty

    Турецкое произношение

    ı tälınt ır näçrıl ıbîlıti

    Произношение

    /ə ˈtalənt ər ˈnaʧrəl əˈbələtē/ /ə ˈtælənt ɜr ˈnæʧrəl əˈbɪlətiː/
Избранное