Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
- He had plenty of money for his trip.
Yeni bir baba olarak, ben ilk çocuğuma pek çok kitap verdim.
- As a new father, I gave my first child plenty of books.
Pek çok çocuğun seninle dışarı çıkmak istediğini biliyorum.
- I know that plenty of guys want to go out with you.
Bu yıl bol yağmur vardı.
- We have had plenty of rain this year.
Bu yıl bol karımız vardı.
- We have had plenty of snow this year.
Bu daktilo oldukça sık kullanılmıştır.
- This typewriter has seen plenty of use.
Bunlardan çok daha fazlası vardır.
- There are plenty more of those.
Çok daha fazlasına sahibim.
- I've got plenty more.
I think six eggs should be plenty for this recipe.