O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
- You must not smoke till you grow up.
O oluncaya kadar onun hakkında endişelenmeyelim.
- Let's not worry about that till it happens.
O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı.
- She had been very shy till she graduated.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask her to wait till I come.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask him to wait till I come.
O zamana kadar her şey olabilir.
- Anything may happen till that time.
O zamana kadar ne yaparım?
- What do I do till then?