Ne tuhaf, onun öngörüsü gerçekleşti.
- Strange to say, his prediction has come true.
Çoğu öngörü başarısız.
- Many predictions fail.
Onlar bugün için yağmur tahmin ediyorlardı.
- They were forecasting rain for today.
Tom, hava durumunu tahmin etmede oldukça iyi bir iş çıkarıyor.
- Tom does a pretty good job of forecasting the weather.
Tom, hava durumunu tahmin etmede oldukça iyi bir iş çıkarıyor.
- Tom does a pretty good job of forecasting the weather.
Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir.
- Prophets have been forecasting the end of the world for centuries.
Onun kehanetleri gerçek oldu.
- Her predictions have come true.
Ne garip, onun kehaneti gerçekleşti.
- Strange to say, his prediction has come true.
Tom'un tahmini doğruydu.
- Tom's prediction was correct.
Onun tahmini gerçekleşebilir.
- His prediction might come true.