Onun konuşması duruma çok uygun değildi.
- His speech was not very becoming to the occasion.
Onun hikayesi durum için uygun değildi.
- His story wasn't appropriate for the occasion.
Bugünkü büyük olay nedir?
- What's the big occasion today?
Ara sıra okula gitmem.
- I am absent from school on occasion.
Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.
- Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.
Özel durumlar dışında Tom asla içki içmez.
- Tom never drinks except on special occasions.
Ben sadece özel durumlarda kravat takarım.
- I only wear a tie on special occasions.
Having people round for dinner was always quite an occasion at our house.