Tom'un grev hattını geçecek cesareti olduğundan şüpheliyim.
- I doubt that Tom has the courage to cross the picket line.
Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
- The thief cut the telephone lines before breaking into the house.
Tom kağıda düz bir çizgi çizdi.
- Tom drew a straight line on the paper.
Elbiselerin yeni çizgisi Paris'ten.
- The new line of dresses is from Paris.
Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı.
- Tom had to wait in line for three hours.
Biz kuyrukta ayakta bekletildik.
- We were made to stand in line.