a sort of oar

listen to the pronunciation of a sort of oar
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a sort of oar в Английский Язык Турецкий язык словарь

skull
kafatası

O, masasında bir insan kafatası tutuyor. - She keeps a human skull on her desk.

Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var. - Tom has a tattoo of a skull on his chest.

skull
(Tıp) kran
skull
(Tıp) skül
skull
baş iskeleti
skull
çok çalışkan öğrenci ya da işçi
a sort of
sözümona
skull
kafatas

Tom'un kafatası kırıldı. - Tom's skull has been fractured.

O, masasında bir insan kafatası tutuyor. - She keeps a human skull on her desk.

skull
beyin
skull
{i} kurukafa
skull
(Tıp) Kafatası, kronyum, cranium
skull
skull and crossbones ölüm sembolü olarak kafa kemiği altına çaprazlama konulmuş kol veya bacak kemikleri
skull
kafa

O, masasında bir insan kafatası tutuyor. - She keeps a human skull on her desk.

Hayvanların çoğunun kafatası vardır. - The majority of animals have skulls.

Английский Язык - Английский Язык
skull
a sort of oar

    Турецкое произношение

    ı sôrt ıv ôr

    Произношение

    /ə ˈsôrt əv ˈôr/ /ə ˈsɔːrt əv ˈɔːr/
Избранное