Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a small trickling stream; a rill

listen to the pronunciation of a small trickling stream; a rill
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a small trickling stream; a rill в Английский Язык Турецкий язык словарь

drill
delgi
drill
matkap

Yüksek sesli matkap, kocasına baş ağrısı verdi. - The loud drill gave her husband a headache.

Bu matkapla gürültü yapıyorum. - I am making noise with this drill.

drill
tatbikat

Bugün bir yangın tatbikatı yaptığımızı duydum. - I hear we're having a fire drill today.

Yeni Zelanda okul çocukları düzenli olarak deprem tatbikatlarını taahhüt ederler. - Schoolchildren in New Zealand regularly undertake earthquake drills.

drill
(Askeri) eğitim
drill
{f} (matkapla) delmek
drill
sondaj

Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor. - Tom's company is drilling for oil.

Denizde sondaj masrafları artıyor. - Offshore drilling costs are rising.

drill
(Diş Hekimliği) frez
drill
açmak
drill
sondajla açma
drill
{f} talim yapmak
drill
eğitmek
drill
{i} tohum yatağı
drill
matkapla delik açma usulü
drill
matkapla delmek
drill
{i} kaba pamuklu kumaş
drill
{f} çalıştırmak
drill
{f} kuyu açmak
drill
(İnşaat) delmek, matkap
drill
{f} sondaj yapmak
Английский Язык - Английский Язык
drill