Ne yazık ki, bu sadece elle yapılan çalışmaydı.
- Unfortunately, it was just manual work.
Dikiş elle yapılan iştir.
- Sewing is manual work.
Okumasını istedikleri el kitabı iki inç kalınlığındaydı.
- The manual they asked him to read was two inches thick.
El kitabı sadece İspanyolca.
- The manual is in Spanish only.
Hey, araç navigasyon sisteminin kullanım kılavuzunu nereye koydun?
- Hey, where did you put the car navigation system's user's manual?
Ebeveynlik için kullanım kılavuzu yok.
- There's no instruction manual for parenthood.
Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.
- She was reading a gardening manual.
Bilgisayar kullanma kılavuzu yazabilen bir kişi arıyorum.
- I am seeking a person who can write a personal computer manual.
Manuel şanzımanlı bir araba sürebilir misin?
- Can you drive a car with manual transmission?
Hiç manuel vitesle araba sürdün mü?
- Have you ever driven manual?
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?