a small loaf, a compsition of flour, butter, sweetened, a concretion of flesh

listen to the pronunciation of a small loaf, a compsition of flour, butter, sweetened, a concretion of flesh
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a small loaf, a compsition of flour, butter, sweetened, a concretion of flesh в Английский Язык Турецкий язык словарь

cake
kek

Tom kız kardeşine bir parça kek kesti. - Tom cut his sister a piece of cake.

İki keki de sevmiyorum. - I like neither of the cakes.

cake
{i} pasta

O pastayı yemesen iyi olur. - You'd better not eat that cake!

Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın. - You have to share the cake equally.

cake
{f} katılaşmak
cake
kalıplaşmış
cake
kalıp
cake
topak
cake
kaplanmak
cake
şekil almak
cake
{i} çörek
cake
(fiil) kalıplaşmak, katılaşmak, kabuklaşmak, kabuk bağlamak
cake
{f} kabuk bağlamak
cake
f kalıplaşmak
cake
kalıp seklini almak
cake
{i} kabuklaşmış kir
cake
dili birinci gelmek
cake
kaplamak
cake
That takes the cakel Aşk olsunl cakes and ale hayatın neşesi
cake
{i} parça

O, kek parçasını benimle paylaştı. - She shared her piece of cake with me.

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur. - Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.

Английский Язык - Английский Язык
{n} cake
a small loaf, a compsition of flour, butter, sweetened, a concretion of flesh

    Расстановка переносов

    a small loaf, a compsition of flour, butter, sweetened, a con·cre·tion of flesh

    Произношение

Избранное