O grupla bağlantıları kesmelisin.
- You should cut off your connections with that group.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Tom pastayı altı parçaya böldü.
- Tom cut the pie into six pieces.
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
Sigaraları azaltmak yerine neden sadece onları bırakmıyorsun?
- Instead of cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?
Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
- The banker's pay cut was temporary, not permanent.
Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
- Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
O, bir dilim et kesti.
- He cut off a slice of meat.
Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.
- Please cut the pizza into three slices.