Onun şirketteki statüsünü biliyor musun?
- Do you know his status in the company?
Tom mülteci statüsü için başvuruda bulundu.
- Tom applied for refugee status.
Lütfen hemen bana durumun ne olduğunu bildirir misin?
- Would you please let me know what the status is right away?
Bir durum raporu istiyorum.
- I want a status report.