a single loop of a coil

listen to the pronunciation of a single loop of a coil
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a single loop of a coil в Английский Язык Турецкий язык словарь

turn
açmak

Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı. - But when I tried to turn the shower faucet, this black bubbly liquid came out.

Radyoyu açmak için butona bastım. - I pressed the button to turn the radio on.

turn
{f} dön

Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner. - The leaves of the trees turn yellow in fall.

Sana sağa dönmeni emrediyorum - I order you to turn right.

turn
kıvırmak
turn
büklüm
turn
sapmak
turn
sürpriz
turn
heyecan

O, bu elbiseyi giydiği zaman beni heyecanlandırır. - He turns me on when he wears those clothes.

O, aşkını heyecanlandırdı. - She turned on her lover.

turn
dönmek

Geri dönmek zorundayız. - We have to turn back.

Şimdi geri dönmek için çok geç. - It's too late to turn back now.

turn
döndürmek

Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür. - Turning the steering wheel makes the car turn.

turn
değişim
turn
sıra

Onlar sahnede sırayla şarkı söylediler. - They sang on the stage in turn.

Sonunda onun sırasıydı. - It was her turn at last.

turn
katlamak
turn
dönemeç
turn
{i} dönüş

Mart 1841 sonlarına doğru onun soğuk algınlığı pnömoniye dönüştü. - Late in March 1841, his cold turned into pneumonia.

Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur. - Tom often forgets to use his turn signal.

turn
yön değiştirme
turn
yönelme
turn
{f} ekşimek
turn
istidat
turn
(Askeri) DÖNÜŞ: Bir uçağın, istikamet değiştirmek için yaptığı manevra
Английский Язык - Английский Язык
turn
a single loop of a coil

    Расстановка переносов

    a sin·gle loop of a coil

    Турецкое произношение

    ı sînggıl lup ıv ı koyl

    Произношение

    /ə ˈsəɴɢgəl ˈlo͞op əv ə ˈkoil/ /ə ˈsɪŋɡəl ˈluːp əv ə ˈkɔɪl/
Избранное