Tom yarım şeftali yedi ve artanını bana uzattı.
- Tom ate half the peach and handed me the rest.
İnan ya da inanma, şeftaliler ve bademler akrabalar.
- Believe it or not, peaches and almonds are family.
Bahçeme bir şeftali ağacı diktim.
- I planted a peach tree in my yard.
Bu bir şeftali ağacı. Çok güzeldir.
- This is a peach tree. It's very pretty.