Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a set of parameters used to define a rendering

listen to the pronunciation of a set of parameters used to define a rendering
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a set of parameters used to define a rendering в Английский Язык Турецкий язык словарь

shooting
ateş etme

Dikkatli ol, bu adamın ateş etme ruhsatı var! - Be careful, this guy has a shooting license!

Diğer polisler kalabalığa ateş etmeye başladı. - The other policemen began shooting at the crowd.

a set of
bir takım

Öncüleri bir takım engellerin üstesinden geldiler. - The pioneers overcame a set of obstacles.

a set of
set

Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar. - Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.

shooting
ateşli silahların atılması
shooting
atış

Atışın kazara olduğunu düşünüyor musunuz? - Do you think the shooting was accidental?

Her zaman atış yaparım, hedefi ıskalarım. - Every time I practice shooting, I miss the target.

shooting
avcılık
shooting
atıcılık
shooting
{i} filizlenme
shooting
(sıfat) filizlenen, zonklayan, sızlayan, atış, atıcılık, av
shooting
{i} çekim

Çekim yaklaşık öğleyin başladı. - The shooting started around noon.

Düşük açıdan çekim yapmak bacaklarınızı daha uzun gösterir. - Shooting from a low angle makes your legs appear longer.

shooting
{s} zonklayan
shooting
{s} filizlenen
shooting
{i} ateş, ateşli silahların atılması: The shooting stopped. Ateş kesildi
shooting
{i} zonklama
shooting
{i} av
shooting
(isim) atış, atıcılık, çekim, film çekme, av, avcılık, av sahası, zonklama, sızlama, filizlenme
shooting
{i} av sahası
shooting
{i} film çekme
shooting
ateş ederek

Onun yapacağını söylediğin gibi o ateş ederek ortaya çıktı. - He came out shooting, same as you said he would.

Английский Язык - Английский Язык
shooting
a set of parameters used to define a rendering

    Расстановка переносов

    a SET of parameters used to de·fine a ren·der·ing

    Турецкое произношение

    ı set ıv pırämıtırz yuzd tı dîfayn ı rendırîng

    Произношение

    /ə ˈset əv pərˈamətərz ˈyo͞ozd tə dəˈfīn ə ˈrendərəɴɢ/ /ə ˈsɛt əv pɜrˈæmətɜrz ˈjuːzd tə dɪˈfaɪn ə ˈrɛndɜrɪŋ/
Избранное