Saatim günde beş saniye ileri gider.
- My watch gains five seconds a day.
Bir dakikada altmış saniye vardır.
- One minute has sixty seconds.
Lütfen on saniye bekleyin.
- Please wait ten seconds.
Tom birkaç saniye bekledi ve sonra kapıyı açtı.
- Tom waited for several seconds and then opened the door.
Tom 30 saniyeden daha az süre içinde Rubik küpünü çözebilir.
- Tom can solve a Rubik's Cube in less than 30 seconds.
Altmış dakika bir saat eder ve bir dakika altmış saniyeden oluşur.
- Sixty minutes make an hour, and a minute is made up of sixty seconds.
There is plenty of pie left, if you have room for seconds.